Kavga ve ihtilafların insanın kalbindeki imanı tıraş eden bir ustura gibi olduğu söylenmektedir. Ne yazık ki birçoğumuz bu durumdan kaçınmayı başaramaz, özellikle de sevdiklerimizle ilişkilerde. Aslında ilişkiye zarar vermeden bir barış anlaşmasına varma fırsatı her zaman vardır.

Eşinizle yaptığınız herhangi bir tartışma ve kavga, aslında sizinle şeytan arasındaki bir kavgadır ve çoğu zaman birçok şeyi büyütmek ve abartmak şeytanın işini kolaylaştırır. Eşler arasındaki tartışmadan tek memnun olan şeytandır ve o aslında işini yapmaktadır.

Bir dahaki sefere eşinizle tartıştığınızda derin bir nefes alın, durun ve şeytanın fısıltılarını dinleyin. Onun telkinleri netleştiğinde elinizden geldiğince sakin olun ve en iyisini yapın ki şeytan size galip gelmesin. Aslında karı koca arasındaki ilişkiler en değerli, güçlü ve aynı zamanda da kırılgandır. Kadın ruhu da çok hassastır ve kolayca kırılabilir.

Peygamber Efendimiz (S.A.V), bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmaktadır; "Sizden biri öfkelenirse sussun.” (Buhari), “Biriniz ayakta iken öfkelenirse otursun. Öfkesi geçerse ne ala. Aksi halde uzanıp yatsın.” (Müsned)
Bu, durumu etkisiz hale getirmeye, kötü ve muhtemelen trajik sonuçlardan kaçınmaya yardımcı olacaktır. Evlilik ilişkileri, genel olarak Müslüman aile ve toplumun temel unsurudur ve bunlar şeytanın ana hedefidir. Evliliğiniz inancınızdan ayrılamaz. Zayıf bir evlilik, zayıf inancın bir işaretidir. Bir kez daha eşinizle tartıştığınızda düşmanınız karı koca değil şeytan olduğunu hatırlayın. Şeytan sıradan çatışmaların olumsuz bir duruma dönüşmesi sonucunda eşler arasında uyumsuzluğa, sağlık sorunlarına, aksiliklere ve diğer sonuçlara yol açan problemlerin ardı ardına peşinize düşmesini ister. İçinden çıkmanın imkansız olduğu labirentler inşa eden de şeytandır.
Şeytanın en çok sevindiği şeylerden biri, eşlerin arasının açılması ve bir yuvanın yıkılmasıdır. Peygamber Efendimiz yine bir Hadis-i Şerifinde şöyle buyurmaktadır: “İblis tahtını su üzerine kurar. Sonra yapacakları kötülükleri yapmak üzere avenesini sağa sola gönderir. Makam ve mevkice ona en yakın olan, fitnenin en büyüğünü yapandır. Hepsi yaptıklarını anlatmak üzere İblis’in yanına gelir ve içlerinden birisi: ‘Ben şunu, şunu yaptım.’ der. Ancak İblis, ona: ‘Senin yaptığın da bir şey mi?’ der. Sonra bir başkası gelir ve ‘Falan adamı, karısından boşayıncaya kadar onun yakasını bırakmadım.’ der. İblis bundan o kadar memnun olur ki, hemen onu yanına çağırır ve ‘Sen ne kadar şirinsin!’ diyerek ona iltifat eder.” (Müslim, Münafıkûn 67; Müsned, 3/314)
Bu hadiste, günümüzde daha çok yaygın olan toplumsal bir olaya ve hastalığa dikkat çekilmektedir. “İblis tahtını su üzerine kurar.” ifadesi, şeytanların daha çok nerelerde kuyruklarını dikip cirit attıkları ve hangi mekânlarda daha fazla insanların ayaklarını kaydırdıklarını da öğrenmiş oluyoruz. Diğer bir ifadeyle şeytanın postunu serdiği yerler, sefahat adına kullanılan ve her türlü fenalığa açık sahiller gibi, günahların daha çok açıktan işlendiği mekânlardır.

Şeytanın evinizin eşiğinde olduğunu düşünüyorsanız işte yapılacaklar;
Agresif, sert ve inatçı olmayın.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur: «Bir kimse karısına kin beslemesin. Onun bir huyunu beğenmezse, bir başka huyunu beğenir.» (Buhari) Kabalık ve kötü davranışlar sizi Allah'a yaklaştırmaz!
Dilinizi koruyun! Peygamber Efendimiz (S.A.V) dil yüzünden insanın cehenneme atılabileceğini bu yüzden neyin nasıl söylediğine dikkat edilmesi gerektiğini söylemiştir.
Aranızdaki çatışmayı çözmeden asla yatağa girmeyin.
Eşine sarılın. Sarılmak mutluluk hormonunu salgılar ve eşe neşe ve haz getirir. Evliliği bir ibadet olarak görün. (Yakın ilişkiler bile eşlere ödül getirir)
Gülümsemeni eşinize gösterin. Gülümseme bir sadakadır.
Eşiniz eve geldiğinde ona en sevdiği yemekle karşılık verin.
Ona her zamankinden daha güzel olduğunu söyleyin.
Sevgiyle iletişim kurun ve konuşun.
Eşinize sizin için mükemmel olduğunu gösterin, onun destekçisi olduğunuzu unutmayın.
İnsan öyle yaratılmıştır ki, kavgalar kaçınılmazdır.
En mutlu çiftler bile bazen kendi aralarında tartışırlar ama bu onların ilişkilerine zarar vermez. İlişkiniz ne kadar mutlu ve başarılı olursa olsun, anlaşmazlıklar, tartışmalar ve kavgalar kaçınılmazdır. Herkes bazen öfke ve diğer şiddetli duygular tarafından alt edilir, bu yüzden en sağlıklı ilişkilerde bile çatışmalar ortaya çıkar. Önemli olan, nasıl doğru bir şekilde tartışılacağını öğrenmek, bu durumdan barışarak ve olumlu sonuçla çıkmaktır.
Ailenizin sırlarını ifşa etmeyin, aileniz ve arkadaşlarınızla tartışmak için gündeme getirerek evliliğinizde büyük bir delik açma riskini alırsınız. Evli bir çiftin kendi sırlarına sahip olma hakkı vardır. İslam, aile sorunlarının herkese açık hale getirilmesine karşıdır.
Eşler arası çatışmanın normal olmadığını söylemek istemiyorum. Her zaman huzur ve sükunet ve karşılıklı saygı ilişkisinin bulunması ve bu ihtilafların Kur'an ve Sünnet ruhuyla çözülmesi önemlidir.
Eşinize karşı daima iyi niyetli olun, Allah niyetinizi ve kalbinizden geçeni görür. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Onlara ısınıp kaynaşasınız diye size kendi türünüzden eşler yaratıp aranıza sevgi ve şefkat duyguları yerleştirmesi de O’nun kanıtlarındandır. Doğrusu bunda iyi düşünen kimseler için dersler vardır.” (Rûm Suresi - 21 . Ayet)