Yeni Yıl Hediyem ve Yeni Yıl Hedefim

Bence her doğan güneş ‘’dün olmadıysa üzülme bak sana yeni ve tertemiz bir gün hediye ediyorum’’ diye doğuyor yeryüzüne. Her gelen yılda ‘’bu sene olmadıysa üzülme, sana yepyeni bir yıl hediye ediyorum dert etme, denemeye devam et güven kendine’’ diye geliyor sessizce. Yeni yıl, yeni gün, yeni bir saat hatta yeni bir dakika bile bizim inandığımız değere hizmet etmek için sunuluyor emrimize. Neye inanırsak onu yaşıyoruz. Tarihler, günler, saatler, dakikalar ve saniyeler hepimize eşit sunuluyor hepimize ama aynı şeyleri yaşamıyoruz ne hikmetse. Bak kulum diyor sanki Rabbim ‘’sana verdiğim iradenle yönetiyorsun hayatını’’.

Yapabileceklerimiz, yapamadıklarımız ve yapmak için zaman bulamadığımızı düşündüğümüz keşkelerimiz. ‘’Ah keşke!’’ diye başlıyor cümleler pişmanlıklar için. ‘’Keşke çocuklarıma, eşime arkadaşlarıma, anneme, babama yeterince zaman ayırsaydım; keşke kendim için şu kararları alıp uygulasaydım’’ demek yerine ‘’iyi ki’’ diye başlayan cümleler kurarak başlayalım yeni yılda.

‘’Bir tek insanın bize iyi ki varsın demesi, var olduğumuz için mutlu olmamızı sağlar’’. Diyor Can Yücel. Bu sene ‘’iyi ki’’ ile başlayan güzel bir cümlenin içinde olalım veya ‘’iyi ki’’ ile başlayan cümleler kuralım. Keşkelerimizin üzüntüsünü ‘’iyi ki’’lerin neşesiyle unutalım.

Bu sene birbirimizi daha çok anlayalım, daha çok dinleyelim. Hak vermek ya da haksızı bulmak için değil tarafsız yaklaşmayı deneyelim. Suçlamak veya aklamak için değil anlamak için kulak verelim birbirimize. Belki bu ruhumuza ve etrafımıza daha iyi gelir.

Bu yıl gittiğim pek çok yerde Babil Kulesinin efsanesini anlattım. Size de anlatayım istedim, yeni bir başlangıçta belki etkisi olur diye. İnsanlar, Yaradan’a ulaşmak ve ona daha yakın olabilmek için, uyum içerisinde ve büyük bir istekle göğe yükselen bir kule inşa etmeye girişmişler. Kule, çok geçmeden yükselmeye başlamış ve bunu gören Yaradan, kuleyi inşa eden her insana ayrı bir dil vermiş, onların uyum içinde çalışıp çalışamayacaklarını görmek için. İnsanlar maalesef birbirleriyle anlaşamadıkları için kulenin yapımı durmuş ve iyi niyetle yapmayı düşündükleri kuleyi de tamamlayamamışlar. ‘’Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.’’ sevgili okurlarım. Anlamak ve dinlemek en iyi özelliğimiz olsun bu yıl. 

Yeni yıl bize sahip olduğumuz ortak noktaları, eşitliğimizi ve insanlığımızı hiç unutturmasın. Hangi şehirde, nasıl bir evde, nasıl bir yaşam sürüyorsak sürelim; hepimiz aynı gözlerle aynı semayı izliyoruz. Güneşin doğuşuna da, batışına da, yağmura da kara da, güneşe de aya da baksak hepimiz aynı güzelliği görüyoruz. Yeni yıl tüm bu güzelliklerin farkına varmamızı sağlasın.

Aynı gökyüzünün altında farklı hayaller kurup, farklı hayal kırıklıkları yaşıyor olsak da yaşadığımız hayatın ve bu güzel ülkenin kıymetini bilelim yeni yılda.

Her sabah güneşin altın ışıklarıyla bize sunduğu yeni bir gün paketi içindekilere ‘’lütfun da hoş kahrında hoş teşekkür ederim tam da ihtiyacım olan buydu; hala yaşıyor olmak’’ diyebilelim bu yılda.

Ha bir de yeni yıl hediyesi var tabi. Eğer herkese yeni yıl hediyesi verebilmem mümkün olsaydı ‘’hoşgörü’’ dağıtırdım hepimize/hepinize. Karşısındakini dinleyen, sesini yükseltmeyen, kötü söz söylemeyen, ve dilini tutabilen bir insan olalım yeni yılda. Herkesle dost olamasam da kimseyle düşman olmadan gidelim şu dünyadan.

Son olarak da bir yeni yıl hedefi belirledim kendime. Yavaşlamak oldu hedefim yeni yılda. Yavaşla diyorum kendime bu dünyadan bir defa geçeceksin. Hz. Mevlana’nın dediği gibi ‘’Yavaş iş Rahman’dandır’’.

Size de tavsiye ederim naçizane. Yoksa  "Ne zaman büyüyecekler?" diye düşündüğümüz günler yerini, "Ne çabuk büyüdüler?"e bıraktığında anlayacağız zamanın ne de hızlı geçtiğini. Herkesi memnun edemeyeceğimiz gibi kimseye de iyi bir ebeveyn olduğumuzu göstermek zorunda değiliz. Yılların ne de çabuk geçtiğine üzülmemek için yavaşlamalıyız belki de. Bakın bir şiirle de yavaşlamanın önemini anlatayım isterseniz size.

Yavaşla anne, aceleye gerek yok, 
Yavaşla anne, tüm bu yaygara ne? 
Yavaşla anne, kendine bir çay yap.
Yavaşla anne, gel benimle zaman geçir. 
Yavaşla anne, botlarımızı giyelim ve bir yürüyüşe çıkalım,
Yaprak yığınlarına tekmeler atalım, gülümseyelim, gülelim, konuşalım. 
Yavaşla anne, çok yorgun gözüküyorsun, 
Gel oturalım, okuyalım, yorganın altında dinlen benimle bir süre. 
Yavaşla anne, o kirli bulaşıklar bekleyebilirler,
Yavaşla anne, eğlenelim, bir kek pişirelim! 
Yavaşla anne, biliyorum çok çalışıyorsun,
Ama bazen anne, sadece durmak da güzeldir. 
Bizimle otur bir dakika, ve günümüzü dinle,
Kutsal bir an geçir, çünkü çocukluğumuz burada kalıcı değil!

Hiç kimsenin burada kalıcı olmadığı gibi. Belki de sadece bu yüzden aceleye gerek yok yeni yılda.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Emel GÜL Arşivi