Egeli araştırmacılar Covid-19 salgınını koyun ve keçiler üzerinden inceleyecek

Egeli araştırmacılar Covid-19 salgınını koyun ve keçiler üzerinden inceleyecek
Egeli bilim insanları, gerçekleştirdikleri projeler ve bu projelerin çıktıları ile bilim dünyasına katkı sağlamaya devam ediyor.
Egeli bilim insanları, gerçekleştirdikleri projeler ve bu projelerin çıktıları ile bilim dünyasına katkı sağlamaya devam ediyor. Yürütücülüğü Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Ün’ün üstlendiği “Türkiye’de yetiştiriciliği yapılan koyun ve keçi ırklarında ACE2 reseptör varyasyonlarının araştırılması ve Covıd-19’u bulaştırıcılıkları açısından SARS-CoV-2 ile etkileşiminin incelenmesi” başlıklı projesi ile “TÜBİTAK 1001 – Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Prof. Dr. Ün ve ekibi proje kapsamında Covıd-19’la mücadele için bir koyun, keçi üretim modeli geliştirerek belirli ırkların salgın döneminde izole edilmesi veya üretiminin kısıtlanmasının yanında belirli ırklarında da üretiminin arttırılması için salgın koşullarına yardımcı bir üretim platformu hayata geçirecek.

Proje ekibini makamında ağırlayarak tebrik eden EÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesi olarak TÜBİTAK nezdinde önemli başarılar elde ediyoruz. Akademisyenlerimizin yaptıkları projelerle, en çok proje yapan üniversiteler arasında zirvede yer alıyoruz. Araştırmacılarımız topluma ve bilime katkı sağlamak amacıyla çok değerli projeler üretiyor. Bu kapsamda öğretim üyemiz Prof. Dr. Cemal Ün ve ekibinin tüm dünyayı derinden sarsan Covid-19 salgınına yönelik geliştirdikleri bu proje oldukça kıymetli. Bilime ve topluma sağladıkları katkı için hocamızı ve ekibini gönülden tebrik ediyorum” dedi.

Keçi ve koyunlar hastalığı yaymada risk grubunda

Çalışmada keçi ve koyunların hastalığı yayma konusunda riskler taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Ün, “Keçi ve koyunların hastalığı yayma ve başka varyantları oluşturmaları riskini tespit açısından önemli eksiklikleri mevcuttur. Birinci eksiklik bu çalışmaların Wuhan izolatı genomuna yakın genomik yapıya sahip izolatlar ile gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bugün artık Wuhan izolatına göre Delta ve Omicron varyantları çok daha yüksek sıklıkta insanlarda saptanmaktadır. Bu sebeple bu çalışmaların tekrar gözden geçirilerek insanlarla yakın ilişki içerisinde olan hayvanların yeni varyantlar için konak statüsünün yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. İkinci eksiklik ise, insan da bazı ACE2 reseptör varyasyonlarının SARS-CoV-2’ye karşı duyarlılık ile ilişkisi olduğu bilinmesine rağmen koyun ve keçi gibi hayvanlarda ACE2 reseptör üzerindeki varyasyonlar çok iyi bilinmediğinden varyasyonların spike protein ile ilişkisi yanında varyasyonların hangi SARS-CoV-2 varyantı ile daha iyi veya daha az etkileşim göstereceği hakkında da bir verinin bulunmamasıdır. Üçüncü eksiklik ise koyun ve keçi ırkları arasındaki SARS-CoV-2 RNA pozitifliği prevalansı yanında seroprevalans değerleri de bilinmemektedir. Projede bu eksik konuların ele alınması hedefledik” dedi.

31 farklı koyun ve 7 farklı keçi ırkı üzerinde çalışılacak

Projede Türkiye’de temsiliyet oranı yüksek olan 31 farklı koyun ve 7 farklı keçi ırkı  üzerinde çalışmalar yürüttüklerini belirten Prof. Dr. Ün, “Bu proje ile son zamanlarda ortaya çıkan ve oldukça bulaşıcı bir varyant olarak bildirilen Omicron varyantı ile koyun ve keçi ACE2 varyantları arasında biyoinformatik olarak elde edilen güçlü ve düşük etkileşim sonuçlarının in vitro test edilmesi,  hayvanlardan toplanan sürüntü örneklerinde SARS-CoV-2 RNA’sının araştırılması, serum örneklerinde ise anti-SARS-CoV-2 IgG antikorlarının araştırılmasını amaçlıyoruz” dedi.

Projenin çıktılarından da bahseden Prof. Dr. Ün, “Tüm bu bulgular değerlendirildiğinde tek sağlık konsepti altında SARS-CoV-2 için konak olabilme potansiyeli olan koyun ve keçiler ırk düzeyinde belirlenecek. Dünya da ilk kez ırk bazında koyun ve keçilerde ACE2 reseptör sekans verileri ve varyasyonları elde edilecek. ACE2 reseptör varyantlarının SARS-CoV-2 varyantları ile bağlanma etkileşimleri ortaya çıkarılacak. Bu sayede COVID-19’un uzun yıllar önemini koruması beklendiğinden belirli ırkların salgın döneminde izole edilmesi veya üretiminin kısıtlanması yanında belirli ırklarında üretiminin arttırılması için salgın koşullarına yardımcı bir üretim modeli ilk kez geliştirilecek. Bu model ayrıca önümüzdeki 50 yılda dünyamızda besine ulaşımın risk altında olacağı beklentisinin azalmasına da katkı yapacak” diye konuştu.

Yürütücülüğünü Prof. Dr. Cemal Ün’ün üstlendiği projede; Ege Üniversitesi Fen Fakültesinden Doç. Dr. Hüseyin Can, Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Mert Döşkaya, Dr. Öğretim Üyesi Aysu Değirmenci Döşkaya, Ödemiş Meslek Yüksekokulundan Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Karakavuk, Ziraat Fakültesinden Prof. Dr. Turgay Taşkın, Araş. Gör. Dr. Çağrı Kandemir ve Biruni Üniversitesinden Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Efe yer alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT