Mıhoğlu halıları temiz enerjiyle temizliyor

Sektörün öncü isimlerinden Mıhoğlu Halı Temizleme, temizliğe gösterdiği hassaslık ve müşteriye karşı duyulan saygıyla ilk tercih edilen halı temizleme firması olma özelliğini koruyor. Son teknoloji yıkama araçlarıyla halıları özenle temizleyen işletme, sosyal sorumluluk projeleri ile de sektöründe dikkat çekmeyi başarıyor.

“EN BÜYÜK REKLAM, İŞİNİ TEMİZ YAPMAKTIR”

2000 yılından bu yana hizmet veren Mıhoğlu Halı Temizleme firması işletme sahibi Eren Mıhoğlugil, Türkiye Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

Temel stratejilerinden bahseden Mıhoğlugil, “Sektörümüzde temel strateji şudur, ‘En büyük reklam, işini temiz yapmaktır’ Biz işimizi temiz yaparsak geri dönüşü de güzel olur. Biz de bu anlayışla 2000 yılından bu yana müşteri memnuniyeti odaklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Konya’da bizim gibi makine departmanına, böyle büyük bir tesise sahip başka bir firma bulunmamaktadır. Bu işe ilk başladığımız günden bu yana standartlarımız hiç değişmedi ve gelişerek devam etti. İlk başlangıç aşamasından itibaren sistemimizi anlatmak gerekirse, müşterilerimizle telefonla irtibata geçtiğimiz için öncelikle diksiyonumuza mutlaka dikkat ederiz. Burada telefona bakacak görevli arkadaşların belirli hususlara dikkat etmesini isteriz. Müşteriyi kırıcı, ya da yapamayız edemeyiz şeklinde cümlelerle değil de yardımcı olabilecek şekilde konuşmaktayız. Daha sonra müşteriden halıları almaya gidecek servisçilerimizin de mutlaka giyimine, tıraşına dikkat etmelerini isteriz. Çünkü onlar firmamızın dışarıdaki yüzüdür” dedi.

LAZER ÖLÇÜM MAKİNESİ BULUNAN TEK FİRMA
Halı yıkama aşamalarını da aktaran Mıhoğlugil, lazer ölçüm makinesinin yine Konya’da sadece Mıhoğlu Halı Temizleme’de olduğunu kaydetti. Lazer ölçüm makinesi ile müşterilerin halılarının tam metrekaresini hesapladıklarını belirten Mıhoğlugil, buna göre de ücretlendirme yaptıklarını söyledi. Müşterilerin uygulamadan oldukça memnun olması da Mıhoğlu Halı Temizleme’nin tercih edilme nedenlerinden sadece biri. Mıhoğlugil, halı yıkama aşamalarını anlattı;
“Halılar buraya geldikten sonra halıları yıkamadan önce tozunu güzelce alıyoruz. Tozdan, kıldan arındırılıp yıkmaya hazır hale getiriyoruz. İki çeşit yıkamamız bulunmaktadır. Yün halıları ayrı, normal halıları ayrı yıkarız. Özen isteyen, kimyasallarla rengi bozulabilecek yün halıları el makinesiyle önce arkasını sonra önünü yıkarız. Bir de otomatik yıkama makinemiz vardır. En son teknolojik ürün olan otomatik makinemiz Konya’da sadece bizde bulunmaktadır. Yıkama işlemi bittikten sonra sıkma işlemine geçeriz. Sonra da bantlı sistemle kurutmaya geçeriz. Kurutma işleminden sonra yıkanan halıları son kez kontrol eder çıkmayan leke varsa müşteri için bilgilendirme notu koyarız. Akabinde halıları paketleme makinesine veririz. Orada halılar kuruduktan sonra tekrar içinde su vs. kalmaması için tekrar rulo fırçalarla vakum yapar, tüylerini kabartırız. En son olarak da lazerli ölçüm makinesi ile halıların metrekaresini ölçüp, halının gerçek metrekaresi ne kadarsa o ücreti alırız. Yine bu işlem de Konya’da sadece bizde mevcut. Paketledikten sonra sevkiyata hazır hale gelir ve müşterimizi ararız. Müşterilerimizin uygun olduğu saat diliminde teslimatı gerçekleştiririz. Onların memnuniyeti için halıları teslim edilen müşterilerimizi 1 gün sonra yeniden ararız. Hizmetimizden memnun kaldınız mı, halılarınız temiz olmuş mu, gecikme yaşandı mı diye sorarız. Bunun geri dönüşleri de çok güzel olmaktadır.”

“FAZLA KİMYASAL HALIYA ZARAR VERİR”
Halıların zarar görmemesi için yeterli oranda kimyasal koyduklarını da sözlerine ekleyen Mıhoğlugil, “Tüm lekeleri çıkarmak kolaydır. Bunun için gereğinden fazla kimyasal koyarsak çıkmayacak leke yoktur. Fakat biz dozajından hiçbir zaman aşma yapmamaktayız. Sebebi de fazla kimyasal halıya zarar vermektedir. Rengi atabilir ya da hiçbir şey olmazsa da 3-4 ay sonra halı çürümeye başlar. Bu nedenle varsın inatçı leke tamamen çıkmasın deriz. Yüzde 80 civarında kaybolur fakat halıya zarar vermemek için kimyasalla lekeyi çıkarmaya çalışmayız” dedi.

“YILDA 120 AĞACI DOĞAYA TEKRAR KAZANDIRCAĞIZ”
GES ile yılda 120 ağacı doğaya tekrar kazandıracaklarını kaydeden Mıhoğlugil, “Dünyamız kaynakların kötü kullanılmasından dolayı bir iklim kriziyle karşı karşıya. Ülke olarak başta çevre şehircilik bakanlığımızın ismi değişerek çevre şehircilik ve iklim değişikliği bakanlığı oldu. İklim değişikliği kapımızda ve devletimizin bu konudaki hassasiyetleri hat safhada. Bu durum hem bizi hem de gelecek nesilleri ilgilendirmekte. Biz bu konuda firma olarak kullandığımız elektriği kendimiz üretmeye yönelik çalışmalarımızı başlattık ve an itibariyle yıllık 100kwh elektrik üretimi yaparak geleceğe yeşil bir adım attık. Bu da yılda 120 ağacın doğaya tekrar geri kazandırılması demek. Bu attığımız 1. Yeşil adımımız, şu anda üniversitelerimizden bilim adamlarıyla istişarelerimiz ve çalışmalarımız sürmekte. Kullandığımız suyu getirilebilecek en saf hale getirip sudan alınabilecek en yüksek verimi alarak daha az su kullanımı daha az kimyasal kullanımına yönelik çalışmalarımız devam ediyor ve akabinde halı yıkamadan çıkan atık suyun yine arıtılarak karşımızda bulunan 10.000 metrekarelik yeşil alanın sulanmasında kullanmayı planlıyoruz. Yani halılarınızı yıkatırken bırakın doğaya zarar vermeyi yıkattığınız her halı doğaya bir fayda sağlamış olacak” diye konuştu.