Doç.Dr. Mustafa Turgut YILDIZGÖREN

Doç.Dr. Mustafa Turgut YILDIZGÖREN

Bu yılın mottosu 'Dostluk Vakti'

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme.
Mevlâna

dostluk-vakti.jpeg

Yine bir Aralık ayı ve Konya’da yine vuslat iklimi hâkim. Bu yıl Hz. Mevlana’nın dünyadan ayrılışının 749. yıl dönümü. 7-17 Aralık tarihlerine denk gelen bu hafta Şeb-i Arus yani Mevlâna Hazretlerinin ölüm yıldönümü (Vuslat) olarak adlandırılır. Aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen Mevlâna’ya ve öğretisine olan ilgi hızla artmakta, düşünceleri asırlardır insanlara ışık tutmaktadır. Mevlana'nın hazretlerinin 'Dost ol da dostu gör.' sözünün esin kaynağı olduğu bu yıl ki Şeb-i Arus törenlerinin ana teması ise 'Dostluk Vakti' olacak.

2.jpg

Mevlâna’nın öğretisinde tüm erdemler doğru olmakla, doğruluğun da sevgi ve dostlukla bağlantısı bulunmaktadır. Mevlana, devamlı ve hakiki bir dostluk için “yüreğin doğru olması gerekir” der. Tasavvufta kişisel benlikten evrensel benliğe geçmek gibi bir amaç, bir ilerleyiş vardır. Bu tekâmül ve geçiş esnasında insanın manevi bir sıçrama, farklı bir bakış açısı kazanması gerekir. Bu sürecin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için ise Sûfi inanışa göre benzer deneyimleri yaşayan dostların varlığı gerekir. Dost ortak vizyon, tecrübe ve değerlerin paylaşıldığı yol arkadaşıdır. Mevlana, Mesnevi’yi yazarken ney metaforu ile giriş yaparken, ızdırabına ortak bir sırdaşın varlığını sorgulamaktadır. Dost mutluluğu paylaşır, mutluluğu daha yüksek hissetmeni sağlar, ruhsal dönüşüm aşamasında olumlu karakter imajı sunar, yol gösterir, kendi kusurlarını görmeni sağlar, onları düzeltmene yardımcı olur veya seni kusurunla kabul eder. Mevlana’nın kendini gerçekleştirme süresinin zirvesi Şems ile kurduğu dostluk sayesinde olmuştur. Şems, Mevlânâ için olmak istediği ideal şahsiyet olmuştur. Mevlânâ’nın Şems’le dostluğu, onun tekâmülün pik noktası olan aşk ile hareket etmesini sağlamıştır. Sevgi ve dostluğun enerjisiyle Mevlânâ, bilgi ve birikimlerini kalbinde yoğunlaştırarak yeni bir keşifle bizim bugün modern yaşamın, koşturmacanın, fast-food diyebileceğimiz hızlıca tüket ve bir sonraki adıma geç şeklinde yaşantımızla pek anlayamayacağımız gerçek hakikati duyumsamasını sağlamıştır. Mevlânâ için dostu Şems, onda oluşturduğu farklı enerji ile evrensel benliğin görünür şeması olmuştur.

fotograf-ismail-degirmenci.jpg

Mevlânâ’ya göre dost, dostunun şifacısıdır. İnsanlar zaman zaman yaşadıkları yoğun stres, kaygı ve iç sıkıntısı olduğunda, bunları dağıtacak bir sihirli değneğin olmasını bekler. Dolayısıyla dost, böyle durumlarda iyi bir dinleyicidir. Günümüzde bu rolü ne acıdır ki psikoterapistler üstlenmiştir. Sosyal medyanın hayatımızı ele geçirmesiyle ‘black mirror’ (telefon, tablet, bilgisayar) ekranlar karşısında saatlerimizi harcayarak, yalnız bireyler haline dönüştük. Kurduğumuz dostluklar yüzeyselleşti ve ortak insani değerlerin çatısı altında birleşemez olduk. Mevlânâ ahmak kimselerle dostluk kurmanın hüsranla sonuçlanacağını söyler. Bu ilişki iyi niyet taşısa bile iyi ve kötü ayrımını yapamayan, aklını verimli kullanamayan kimselerle yaşamı paylaşmak zarara sebep olur. Mevlânâ, Mesnevi’sinde aptal ve cahil kimselerin dostluğunu, ayının sevgisine benzetir. Hikâyede ayı, dost olduğu insanın yüzüne konan sineği kovmak için, büyük bir taş kullanmıştır ve sinekten çok dostuna zarar vermiştir. Mevlana, bizlere dersini ayı hikâyesi üzerinden vermek istemiştir.

3.jpg

İnsan, her varlıkla dost olabilir. Bir çiçeği koklamak, bir ağacın gölgesinde uzanmak, bir köpeğe merhamet etmek varlıklarla dost olmanın ilk adımı olabilir. Gölgesinde uzandığın ağacın bakımını yapmak, kokladığın çiçeğe su vermek veya sokakta sahipsiz dolaşan bir köpeği sevmek, onu sahiplenmek ya da en basitinden eziyet etmemek bu dostluğun pekişmesi demektir. Çevremizde yaşadığımız olayları bu şekilde değerlendirmek, bizlerin hayatı anlamlandırma yolculuğuna katkıda bulunacak, farklı bir bilinç seviyesine taşıyacak, erdemli ve mutlu olmanın anahtarını sunacaktır.
Bu yıl anma törenleri, “The time for friendship” temasıyla düzenlenecek. Farsça’da, “seven, sevgili, yâr” anlamındaki dôst kelimesinden gelen dostluk, kişilerin bir kan bağı olmadan koşulsuz ve şartsız şekilde sevdikleri insanlar için kullandıkları bir ifadedir. Dostluk terimi gündelik dil içinde sıklıkla kullanılmaktadır. Tasavvufi metinlerde ise “nefsi kötülüklerden arındırmaya yardımcı olan, sâlihlerin ahlâkıyla ahlaklanmaya vesile olan ilişkiler oluşturmanın adıdır.” Vuslat yıldönümünde Hz. Mevlana’yı rahmetle anıyor, vuslat ikliminin ülkemizde ve tüm dünyada birlik, beraberlik, huzur, hoşgörü, sevgi ve dostluğu vesile olmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Doç.Dr. Mustafa Turgut YILDIZGÖREN Arşivi