Sağlık harcamalarında, harcamaların yüksek olması devletin ilaç konusunda tasarruf yapmasına neden oldu. Nedense sağlık harcamalarındaki kısıtlamalar özel hastaneleri kapsamamakta. Özel hastaneye giden hastalar, elini uzatınca, kolunu kaybetmekte, ne hikmetse bir türlü hastaneden çıkamamaktadırlar. Lüzumlu lüzumsuz filmler, tahliller, ultrasonlar, gerekli, gereksiz başka doktora sevk etmeler, uzun süren yoğun bakım ünitelerinde kalmalar, alınan yüksek farklar, Hastane sahipleri ile doktorlar arasında ameliyat bazında anlaşmalar gözden kaçmakla beraber, dikkat edilmeyen lüzumsuz harcamalar faturayı oldukça kabartmaktadır.
Suriyeli kardeşlerimizin hiçbir ücret ödemeden tüm sağlık hizmetlerinden faydalanması, ilaçlarını katılım payı ödemeden almaları, devlet hastanelerini Suriyelilerden geçilmez hale getirdi. Üstelik her yıl çocuk doğumlarının artmasına neden olmuştur. Bizde okumuş kültürlü kesim, maddi durumlarının iyi olmasına rağmen bu kadar rahat hareket edemezken, artık eğitim yetersizliği mi, doğum kontrolü konusunda bilgisizlik mi sebep, bilemiyorum, Suriyeli kadınların, sürekli hamile kalması, ilerde başka sorunlar yaşamamıza neden olabilir. Bu cesareti nerden alıyorlar, hem vatansız, hem pek çok imkanlardan yoksun olmak,büyük cesaret işi. Devletin Suriyeli misafirlerle ilgili ciddi çalışmalar yapması gerektiği aşikar. Her şeyden önce Türkçe öğrenme imkanı sağlanmalı, mecbur tutulmasa da, Türkçe öğrenimine çok önem verilmeli. Suriyeli çocuklara özel eğitim imkanı sağlanmalı, kadın doğum uzmanı arkadaşlar soruyorlar, muayeneye gelen kadınlara, doğum kontrolü anlatmakla günaha girer miyiz? Uygun olur mu? Devletin bu konuya bakışı nedir? Türkçe bilmeyenlere kesinlikle Türk vatandaşlığı verilmemeli.
Bu kadar kontrolsüz, muayenelerin bir bedeli olmalı, gezmeye gider gibi hastaneye gitmek lüksünün bir karşılığı olmalı. Devletin uyguladığı kısıtlamalar hep eczaneler ve eczacılar üzerinden uygulanmakta. İlaç fiyat farkları, fazladan yazılan kalemler üzerinden alınan farklar, muayene ücretlerinin eczaneler üzerinden geçirilmesi, sağlık uygulama tebliğindeki yanlış uygulamalar, eşdeğer olmamakla birlikte eşdeğer gören ilaçlar, kriminal filmler gibi her raporlu hastalığın bir kod adı olması, SGK sisteminin bilgisayar ortamında ödemesine rağmen eczanelerde yaptığı akıl almaz kesintiler, eczaneler üzerinde oynanan oyunlara artık birilerinin dur demesi gerekmekte, kapasitesiz yetkililerin eczanelere bilinçli yaptığı bu baskıya da artık bir son verilmeli diye düşünüyorum.
Çok kötü şartlarda, soğukta, hatta dış mekanlarda çalışan vatandaşlarımız, üst düzey soğuk algınlığıyla sağlık merkezlerine başvurmaktadır. Doktorlara getirilen antibiyotik kısıtlaması, sağlık sorunlarının daha da büyümesine, hastalıkların kronikleşmesine, yatan hasta ünitelerine daha da çok ihtiyaç duyulmasına yol açacaktır, üç günde iyileşebilecek hastalıklar sekiz on güne kadar uzayabilecektir. Bu da iş kaybına yol açacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın kesin talimatı olmasına rağmen, bir türlü eczanelere ödenmemesi gereken muayene ücretleri, hala eczaneler tarafından alınmaya devam etmektedir.
Muayene ücretlerinin eczanelerden alınması sağlık hizmetlerinin artmasına neden olan baş faktörlerden biridir. Yetkililerin bu konuda daha duyarlı olacağını umuyorum.
Sağlıcakla kalınız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.