Allah'ın kıskançlığı

Sık sık Yüce Yaratıcımız Allah (C.C)'ın kıskanç olduğu iddiasını duyuyoruz. Yüce Allah, kalpleri kıskanır, kullarını tamamen ve içtenlikle kendisine yöneltir ve haram kıldığı her türlü kötülükten korumak ister.

Hadisi Şerif’te de Allah (C.C)'tan daha kıskanç kimsenin olmadığı belirtilmektedir. Bu kıskançlıktan dolayı Yaratıcımız, gizli ve açık olan tüm müstehcenleri haram kılmıştır.

allah-c-c.jpeg

Ebû Hüreyre (Radıyallahu Anh)’den rivayet edildiğine göre Nebî Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimiz şöyle buyurmuştur;

Buhârî, Nikâh 107; Müslim, Tevbe 36. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ 4.

Kıskançlık anlamına gelen “gayret” kelimesi, Allah’a nispet edilince, “kullarına merhamet etmesi ve saadetlerini dilemesi” olarak anlaşılır. Nitekim Müslim’in rivayet ettiği bir başka hadiste bu durum şöylece açıklanmıştır;

(Müslim, Tevbe 33).

Nelerden razı olduğunu ve hangi fiil ve sözlerden razı olmadığını önceden bildirmiş olması O’nun, kullarının saadetlerini dilemesinin, azab çekmelerini istememesinin sonucudur. Herhangi bir haksızlık ya da fenalık görülünce, “gayretullah’a (veya gayret-i ilâhiyeye) dokunur” denilmesi de bu mânadadır.

Kıskançlık, daha çok karı-koca arasında her birinin yekdiğerini başkalarına kaptırmaktan sakınması, bunun için tedirginlik duyması, tepki göstermesi demektir. Aslında bu duygu ve davranışların temelinde de eşlerin birbirlerine karşı duydukları sevgi vardır, birbirlerini koruma isteği vardır.

Ancak eşler bu duygularını, ters bir durumla karşılaştıklarında ortaya koyarlar. Allah-u Teâlâ ise kullarını kötülüklerden korumak için emir ve yasaklarını önceden bildirmiştir. Âni tepki şeklindeki bir gayret ve kıskançlık Allah hakkında düşünülemez. Allah Teâlâ koyduğu sınırlara uyulmaması halinde gazab edeceğini de (gayretinin sonucu olarak) yine önceden bildirmiştir.

kuran-i-kerim.jpeg

Kaydedildiğine göre Sa’d İbni Ubâde (Radıyallahu Anh) bir gün Resûlullah’ın huzurunda,

- “Eğer karımın yanında yabancı bir erkek görecek olsam onu, kılıcımın keskin tarafıyla doğrarım” demiştir. Bunun üzerine Hz. Peygamber, çevresindekilere:

- buyurmuştur.

Bir yasağın çiğnenmesine karşı Hz. Peygamber ve Allah Teâlâ’nın tepkisi, elbette eşlerin birbirlerini kıskanmalarından çok daha ileridir (bk. Buhârî, Nikâh 36). Allah ve Resûlü, Müminlerin haramlara düşmesini asla arzu etmezler.

Rabbimiz koyduğu yasaklarına karşı gayretli davranıyor ve O'nun belirlediği kısıtlamaların ihlalinden hoşlanmıyor. İşte bu yüzden Yüce Allah kullarına zinayı ve bunun gibi kötü işleri haram kılmıştır. Ayrıca büyük günahlardan olan iftira, yalan, adam öldürme, hırsızlık, alkol ve benzeri kötülükleri de öyle. Ve bütün yasakları çiğnemeyi de haram kılmıştır. Hepsi de Allah'ın kıskançlığını ve kullarını ne denli sevdiğini çok açık ve net bir şekilde göstermektedir.

Şu iyi bilinmelidir ki, Rabbimizin kullarına karşı koyduğu kural şudur; eğer kalplerinde Yaratıcıdan başka bir şey tutulursa veya Yaratıcıdan başka bir şeye dikkat ederlerse Allah onları bundan alıkoyacaktır.

kalp.jpeg

Yüce Allah kullarının kalplerini kıskanır, onları tamamen ve içten bir şekilde kendilerine yöneltir ve kalplerinde bulunan her türlü kötülükten kurtarır.

Bunu en güzel ilk insan ve ilk peygamber Hz. Âdem’in durumu özetlemektedir. Hz. Âdem peygamber haramı çiğnediğinde Allah onu cennet bahçesinden çıkarmıştır. Bu durumun aynısı, oğlu İsmail'e hayran olan Hz. İbrahim'e de olmuştur. Yüce Allah ona oğlunu kurban etmesini emretmiş, ta ki hayranlık duygusu yüreğinden ayrılıncaya ve ruhu arınıncaya kadar. Bundan sonra Yaratan oğlu yerine bir koçu kurban etmesini buyurmuştur.

Yüce Rabbimizin kıskançlığı, Yaratanın Onu kendi yolundan başka bir bilgi edinmediği gerçeğinden kaynaklanmaktadır.

Dikkatli olalım, Allah (C.C) çok kıskançtır. O, kulunun kalbinde O'ndan başka bir şey görmeyi istemez ve sevmez!

Ey Rabbimiz, Sen çok Yücesin ve biz kulların sana her zaman hamd ediyoruz, kalplerimizi kuvvetlendir ve bizi kendine yaklaştır. Âmin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
İrem PEKÇAK Arşivi