Suni deri gerçek deriyle karıştırılıyor

Suni deri gerçek deriyle karıştırılıyor
Deri giyim sektöründe 32 yıldır hizmet veren Ceylan Deri’nin sahibi Hüseyin Şahin, “Vatandaşlarımız maalesef suni deriyi gerçek deriyle karıştırıyor. Naylon ürünler suni deri adı altında çok fazla satılıyor. Hatta vatandaşlarımız suni deriden yapılan ürünü giydiği zaman gerçek deri ceket böyle miymiş diye düşünüyor ve giymemeyi düşünüyor, hâlbuki suni denilen ürün naylon, gerçek deriyle hiçbir alakası yok” dedi.

Deri giyim sektöründe 32 yıldır hizmet veren Ceylan Deri, geniş ve zengin ürün çeşitleri ve uygun fiyatlarıyla deri ürünlerini müşterilerle buluşturmaya devam ediyor.

Bu yılın deri giyim trendi hakkında Türkiye Ajansı'na bilgi veren Firma Sahibi Hüseyin Şahin, “Geçmiş yıllara nazaran bu yıl kışlık ürünlere biraz daha rağbet var. Bunun sebebi de geçen yıl kış sert geçti ve bir de salgın hastalıklara karşı insanlar deri ürünlerle kendini soğuktan ve hastalıklardan korumak istiyor. İçi kürklü ürünlerimiz bu yıl daha revaçta. Mevsim itibariyle her ne kadar kürklü ürünlerimiz revaçta olsa da müşterilerimizin tercih ettiği mevsimlik deri ceket ve montlar. Kışa dönük çok yönlü talepler de alıyoruz” dedi.

ceylan-deri-deri-giyim.jpg

Türkiye’nin deri giyim sektöründe öncü firmalarından olan ve 1990 yılından beri sektörde her zaman adından söz ettirmeyi başaran Ceylan Deri, her yaş grubuna hitap eden zengin ürün çeşitleriyle kadın, erkek ve çocuk deri giyiminde tercih edilen bir marka olmayı sürdürüyor.

Konya Mevlana Meydanı bölgesinde iki ayrı mağazası ile Konyalıların ve müşterilerin beğenisini kazanan Ceylan Deri’nin başarı hikâyesini ve deri giyim sektörünün geldiği noktayı İşletme Sahibi Hüseyin Şahin ile konuştuk.

Ceylan Deri firmamızı 1990 yılında kurduk ve ilk dönemde Mevlana Çarşısında küçük bir mağazada hizmet vermeye başladık. İlk zamanlar hazır ürün alıp sattık ve sonrasında markamızın ve firmamızın bilinirliğini sağlamaya çalıştık. Daha sonra ürünleri fason diktirerek ticari hayatımızı geliştirdik. Müşterilerimizin beğenisini kazanmaya başladığımız süreçte kendi atölyemizde deri ürünlerimizi dikmeye başladık. Daha sonraki süreçte ham deriyi tabaklattırıp dikerek en son müşterilerimizle buluşturduk. Şuanda ise kesimi yapılan hayvanların üzerinden çıkan deriyi, deri ceket ve mont haline getirdiğimiz bir pozisyondayız. Üretim bölümümüzün büyük bir bölümü Manisa’da, diğer bir bölüm de Konya’da. Satış mağazalarımızın iki tanesi Konya’da, diğer illerde de bayilerimiz var. Mağazalarımızda üst giysi olarak her renk ve çeşit deri modelimiz mevcut. Aynı zamanda işletmemizde yine deri aksesuarlarda yer alıyor. Deriden kalan parçalardan elde ettiğimiz çanta modelleri de bayanlar tarafından sıklıkla tercih edilen ve uzun yıllar kullanabilen ürünlerimiz arasında.

ceylan-deri.jpg

Türkiye Deri Giyimin Merkezi

Deri giyim sektörü iç piyasada çok fazla bilinmese de yurt dışında Türkiye, deri giyimin merkezi olarak bilinir. Yurt dışında deri giyimde bilinirliğimiz çok fazla. Yani Türkiye olarak bu sektörde de söz sahibiyiz diyebiliriz. Biz ağırlıklı olarak iç piyasaya hitap ediyoruz ama iç piyasayla alakası olmayıp tamamen yurt dışı çalışan birçok firmamız var. Son dönemde deri giyim sektörü çok iyi bir konuma geldi. Peki, sektör hak ettiği yerde mi diye sorulacak olursa, tabiki tam olarak hak ettiğimiz yerde değiliz çünkü bu durumu engelleyici bazı sebepler var. İthal ve naylon, yani suni ürünler sektörümüzü olumsuz yönde etkiliyor. Aslında suni deri diye bir kavram yok. Naylon ya da gerçek deri var. Vatandaşlarımız maalesef suni deriyi gerçek deriyle karıştırıyor. Naylon ürünler suni deri adı altında çok fazla satılıyor. Hatta vatandaşlarımız suni deriden yapılan ürünü giydiği zaman gerçek deri ceket böyle miymiş diye düşünüyor ve giymemeyi düşünüyor, hâlbuki suni denilen ürün naylon, gerçek deriyle hiçbir alakası yok. Ama onu giyen insan gerçek deriyi de buna yakın bir ürün zannediyor, deri giymemeye tövbe ediyor. Gerçek deriden yapılan ceket ve montu giyen bir insan, kullanım rahatlığını ve konforunu fark ettikten sonra asla bir daha suni ürünler giymez. Gerçek deri ürün, kullanım ve sağlık açısından insanımız için çok kullanışlı. Gözenekleri olduğu için hava alır, kışlık ürünler asla üşütmez, bunaltmaz, terletmeden sıcak tutar. Dolayısıyla sektörümüzün iç piyasa da gerçek değerini bulmamasının en önemli sebebi tamamen suni ürünlerden kaynaklı diye düşünüyorum. Bizim sektörümüz aslında zor bir sektör. İşimiz madencilikten daha zor ve tamamen beceriye dayalı. Düşünün kanlı deriyi işliyorsunuz, tabakhane aşamasında deriyi kumaş haline getiriyorsunuz, kesimi ve dikimi tamamen elle yapılıyor, yüzde 90’ı el emeği ve işçilik. Bu yönleriyle zor bir meslek. Şükür yine de sektörümüz tüm olumsuzluklara rağmen iyi durumda. İyi durumda olmasının sebeplerinden biri de dünyanın başka ülkelerinde üretimi yapılamıyor olması. Gelişmiş Avrupa ülkelerinin hiçbiri deri giyim sektöründe yok. Zor bir sektör ve bu sektöre giremiyorlar. Daha az gelişmiş ülkeler mesela Pakistan, Fas, deri giyim sektörüne kaydı. Türkiye olarak biz ise bu ülkelerden 20 – 30 yıl daha ilerideyiz çünkü deriyi sadece tabaklamak ve dikmek önem arz etmiyor. Deriyi işlemek, modellemek, dikmek ve deriye yön vermek çok önemli. Türkiye deriye yön veren pozisyonda şuanda. Tekstil ve giyim sektörüne göre deri giyim sektörümüz fiyat konusunda da oldukça iyi bir yerde diyebilirim."

Etiketler :
HABERE YORUM KAT